1-Ebru Hanım, gayrimenkul ve inşaat sektöründe tanınan ve saygı duyulan bir isimsiniz. Bir kadın olarak bu sektörde yer almak sizin için nasıl bir duygu?
Gayrimenkul ve inşaat herkesin erkek egemen olduğuna inandığı bir sektör. Lakin biz kadınlar iş hayatında daha aktif rol aldıkça bu egemenliğin yakın gelecekte son bulacağına inanıyorum. Sizin de söylediğiniz gibi inşaat sektöründe başarılı isimlerden biri olarak anılmak benim için çok gurur verici bir duygu.
2-Hali hazırda devam eden inşaat projeleriniz hangileri ve bu projelerin özellikleri nelerdir?
Devam eden inşaat projelerimizin içerisinde Bayrampaşa, Tarabya, Ortaköy, Tekirdağ ve Bursa şantiyelerimiz bulunmakta. Biz firma olarak daha butik projeler içerisinde yer almayı tercih ediyoruz. Böylece günümüzde büyük çaplı projelerde ki satış zorluğunu yaşamıyoruz.
3- Kain Gayrimenkul Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı olarak şirketiniz için gelecek yatırımlarınız olacak mı? Hangi konulara ağırlık vermeyi düşünüyorsunuz?
Kain Gayrimenkul, Gıda ve Tekstil Yatırımları San. ve Tic. Anonim Şirketi’nin hedefi ve önceliği gayrimenkul alanında sayılı firmalar arasına girecek projelerde yer almak ve farklı alanlarda da çalışmalarımızı sürdürerek güçlenmek. Gayrimenkul yatırımları alanında önümüzdeki yıllarda yapacağımız projelerin ön hazırlıklarını da tamamlamış bulunmaktayız. Bunun dışında henüz çok yeni yatırımımız zeytinyağı markamız olan Kain Oliva ile alakalı çalışmalarımızı da genişletiyoruz.
4-Çanakkale Ezine’de bulunan zeytinliğinizin hasadından elde ettiğiniz ‘Kain Oliva’yı yakın zamanda piyasaya sundunuz. Bu sektöre girmeye nasıl karar verdiniz?
Zeytinin geçmişimizdeki yerine hepimiz az da olsa aşinayız. Tarihi günümüzden 8000 yıl öncesine dayanan zeytin birçok efsanenin de kaynağı olmuştur. Nuh Peygamber’den, Antik Yunan’a, Mısırlılardan, Romalılara kadar tarihin her aşamasında zeytin ağacından ve zeytinyağının yararlarından söz edilir. Zeytin yetiştiriciliği ilk kez M.Ö. 4000 yıllarında Anadolu’da başlamış, buradan Akdeniz’in diğer ülkelerine yayılmıştır. Anadolu’dan getirtilen fideler Girit adasına dikilmiştir. Bu ada 3000 yıl boyunca zeytin ağacı kültürünün tüm Akdeniz’e yayılması için büyük rol oynamıştır. Yani zeytin aslında bizim kültürümüzde çok uzun zamandan beri var olan bir meyve. Benim de tarihe olan ilgim ve merakım bu kutsal meyve zeytine yönelmemi sağladı. Hikayesi olan bir şey her zaman dikkatimi çekmiştir. Zeytinin de böylesine derin ve eski bir hikayesinin olması beni onunla beraber kendi zeytin hikayemi yazmaya ve üretmeye sevk etti diyebilirim.
5-Kain Oliva ile tüketicilerinizden ne gibi geri dönüşler aldınız? Markanızı daha da büyütecek çalışmalarda bulunacak mısınız?
Zeytinyağı hem sağlıklı bir besin olması hem de neredeyse tüm yemeklerimize kattığı lezzet açısından hemen herkesin sofrasında yer alan bir lezzet. Zeytinliğimizin bulunmuş olduğu konum itibariyle de asit değeri en kabul görür düzeyde olan zeytinyağımız tüketicilerinin hepsinden tam not aldı diyebilirim. Bu nedenle bu alandaki çalışmalarımızı yoğunlaştırmayı düşünüyoruz elbette. Öncelikli hedefimiz yurtiçi pazarında yer almak, önümüzdeki dönemlerde ihracata yönelik çalışmalarımız olacak.
6- Geçtiğimiz yıllarda “Ebru Kain ile Kısa Kısa” isimli YouTube kanalınızda gençlere örnek teşkil eden, alanında başarılı isimleri konuk ederek bu alanda da etkin bir rol üstlenmiştiniz. Dijital dünyadaki çalışmalarınız size neler kattı ve YouTube videolarınızı çekmeye devam edecek misiniz?
Günümüzde zamanın çok kıymetli ve çalışma hayatımızın çok yoğun olmasından dolayı insanlar yazılı metinleri okumaktansa kısa molalarında hızlıca bir şeyler seyredip, bunlardan edinimler kazanmaya çalışıyorlar. Benim de dijital dünyadan kendimce kazanımım gençlerin biz girişimci büyüklerini örnek alarak kendilerine rol model edinmeleri oldu. Genç ve kendini genç hissedenlere kendimce alanında başarılı insanlarla çektiğim kısa videolarla onların kendi hayat yollarında izlemeleri gereken küçük örnekler göstermek istedim. Önümüzdeki aylarda da YouTube videolarıma devam edeceğim. Tabii ki yine konuklarım izleyenlerime yol gösterecek, alanında başarılı ve kendini mesleklerinde kanıtlamış kişiler olacaktır.
7-Sivil toplum kuruluşlarında da aktif olarak görev alıyor ve sosyal sorumluluk anlamında kadın girişimcilerden sporculara kadar geniş bir yelpazede insanlara destek oluyorsunuz. Son zamanlarda hangi projelerin içerisinde bulundunuz ve neler yaptınız?
Ben herkesin kendi yaşantısı dışında da birilerinin hayatına dokunup onlarda farklılık yaratması gerektiğini düşünüyorum. Geçmişte bu alanda birçok STK’nın içinde aktif rol aldım. Topluma yararlı kurumlarda yer almaya devam edeceğim. Mustafa Kemal Atatürk’ün de söylediği gibi “Spor bir insanın her durumda farklı olmasını sağlar ve bir milletin sporda gösterdiği azim onun geleceğini yükseltir.” sözünden hareketle yeni dönemde Kain Gayrimenkul olarak Sarıyer Spor Kulübü futbol takımının sponsorlarından biriyiz. Şirket olarak sporcularımızı destekleyerek gelecek nesillerimizin başarısında bizim de katkımız olsun inancındayız. Bundan böyle Sarıyer’li sporcu gençlerimizin formalarında Kain A.Ş.’nin ismini görebileceksiniz.
8-Ebru Hanım iş ve sosyal hayatınızın yanı sıra akademik hayatınıza da devam ediyorsunuz. Biraz da bu yönünüzden bahsedebilir misiniz?
Ben her zaman insanın öğrenmeye ve gelişmeye hayatı boyunca açık olmasından yanayım. İşletme Yüksek Öğrenimimden sonra edindiğim Mali Müşavirlik mesleğimin yanı sıra hep okumak istediğim ama fırsat bulamadığım Tarih bölümü Lisans eğitimimin de farklı dünya görüşleri edinmemde büyük katkısı oldu. Geçtiğimiz yıl Tarih eğitimimin üzerine Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Yüksek Lisansıma başladım. Şu an tez aşamasındayım. Gelecekte bu alanda Doktora derecesi yapmak hedeflerim arasında yer alıyor.
9-Son olarak pek çok farklı sektörde başarılara imza atan bir isimsiniz. Hayatınızdaki başarı kriterleri nelerdir?
Başarılı olmak birçok etkene bağlı bir süreçtir. İnsan başarıya giden yolda çeşitli engellerle karşılaşabilir. Öncelikle şunu belirtmem gerekir ki “Çok başarılı oldu, istediklerini elde etti.” dediğimiz noktada dahi çalışmaya devam etmeliyiz. Ben kendi adıma hala girişimcilikle ilgili ya da kişisel gelişimimle alakalı bilgileri büyük bir merakla öğrenmeye çalışıyorum. Planlama becerisi, risk alma, kendine güven, kararlı duruş ve tabii ki çok ama çok çalışmak en önemli önceliğim. İş hayatında başarılı olmak için sorumluluk almak gerekir. Sorumluluk almak risk almakla eşdeğerdir. Deneyim kazanmak, geçmişteki hatalarımızdan ders çıkarmak başarılı olmakta önemli etkenlerden. Özetleyecek olursam; doğru işe karar vermek, uzun ve kısa vadeli hedefler belirlemek, sabırlı ve kararlı olmak, eyleme geçmek ve olumlu ilişkiler kurmak, gerektiği yerde cesur olmak, yaptığımız her işi severek ve mutlu olarak yapmak, fikirlerimizin arkasında durmak, iyimser, gerçekçi ve dürüst olarak yeni bakış açıları kazanmaya çalışmak, kendimize güvenmek, planlama yapmak ve önümüzdeki dikkat dağıtıcı unsurları engellemek başarılı olmaya giden yolculuğumuzda bize rehberlik edecek unsurlardan birkaçı diyebilirim.
EBRU KAİN
Comments