Geleceğe bırakılan bir iz, insanlığın en derin bağlarından biridir. Sanat, eğitim, akademi ve tıp dünyasından usta isimlerin ve benim kendi el yazılarımızla genç nesillere yazdığımız mektuplardan oluşan "Geleceğe Seslenen Mektuplar" projesinde yer aldım.
Projeye destek veren Sunay Akın, Ataol Behramoglu, Sedef Kabaş, Ayşe Kulin ve bir çok değerli isimle beraber benim de aralarında bulunduğum bu anlamlı mektuplar özel bir sergi ve kitap lansmanıyla katılımcılarla buluştu. Bu mektuplar, geçmişle geleceği bir araya getirmenin yanı sıra, daha büyük bir amaca da hizmet etti.
Bu anlamlı projeden elde edilen tüm gelir, işitme engelli çocukların eğitimine destek olmak amacıyla kullanılacak.
Bu projede yer alarak, hem geleceğe iz bırakma hem de daha aydınlık yarınlar için katkı sunma fırsatını bulmaktan büyük mutluluk duydum. Emeği geçen herkese teşekkür ederim. 💫
Sevgili Gelecek,
Ben Ebru Kain, sizlere 2024 yılından sesleniyorum. Şu an bulunduğum zaman dilimi, tarihin akışında önemli bir dönemeç. Benim kimliğimi şekillendiren birçok unsur var: Bir mali müşavir, yazar, tarihçi ve iş kadınıyım. Farklı alanlarda edindiğim deneyimler, dünyaya bakış açımı genişletti ve hayatın farklı cephelerini anlamama yardımcı oldu. Bu mektubu yazarken hem yaşadığımız dünyayı hem de geleceğin taşıdığı umutları sizinle paylaşmak istiyorum.
2024 yılı, değişimlerin hızla yaşandığı bir dönem. Teknoloji hayatımızı dönüştürmeye devam ederken, dijital çağın getirileri kadar, insanlık adına ortaya çıkardığı zorluklarla da yüzleşiyoruz. Ekonomiler yeniden şekillenirken, toplumlar sosyal adaleti arıyor, doğa ise bizden koruma bekliyor. Kimi zaman belirsizlikler içinde savrulsak da, ben insanlığın iyiliğe ve gelişime doğru bir yön bulacağına inanıyorum. Çünkü geçmiş bize bunu defalarca öğretti: Her büyük zorluk, ardından yeni bir uyanış ve ilerleme getirir.
Bir tarihçi olarak geçmişe dönüp baktığımda, her dönemin kendine has krizleri olduğunu, fakat aynı zamanda her krizin bir fırsat doğurduğunu görüyorum. Tarih, insanoğlunun öğrenme ve kendini yenileme gücünün bir yansımasıdır. Biz, geçmişten ders alarak daha güçlü bir gelecek inşa edebiliriz. Bugün yazdıklarım, bir gün size ulaştığında, umarım bu sözlerim size ilham verir. Dünya ne kadar değişmiş olursa olsun, insanların içindeki yaratıcılık, merhamet ve azim değişmez.
Mali müşavir olarak, finansal dünya ile bireylerin ve toplumların refahı arasındaki güçlü bağı gözlemleme fırsatım oldu. Para, yalnızca bir araçtır; asıl önemli olan ise, bu aracı nasıl kullandığımız ve insanların hayatına nasıl dokunduğumuzdur. Geleceğe en büyük dileğim, adil, sürdürülebilir ve kapsayıcı bir ekonomik sistemin gelişmiş olmasıdır. Her bireyin hakkıyla yaşayabildiği, fırsat eşitliğinin sağlandığı bir dünya… Sizlerin bu konuda ne kadar ilerlemiş olduğunuzu umuyor ve buna inanıyorum.
Bir yazar olarak ise, duygularımı ve düşüncelerimi kelimelere dökme fırsatını her zaman kıymetli buldum. Yazmak, bana hem kendi içimdeki dünyayı keşfetme hem de dış dünyayı daha derinden anlama olanağı sundu. Yazdığım her kelime, bir iz bırakma arzusudur. Bir gün bu satırları okuduğunuzda, belki benim duygularımla da empati kuracak, o dönemin zorluklarını ve umutlarını hissedeceksiniz. İşte bu yüzden yazmak, geçmişle geleceği birbirine bağlayan bir köprü gibidir.
İş dünyasında bir kadın olarak, mücadelelerimin bana kattığı en büyük ders; her koşulda azim ve kararlılıkla ilerlemenin gerekliliğidir. Bu yolculukta en büyük motivasyonum, sadece kendim için değil, etrafımdaki kadınlar ve gelecek nesiller için de güçlü bir örnek olabilmekti. Gelecekte sizin dünyanızda, kadınların daha özgür, daha bağımsız ve daha güçlü olduklarını görmeyi umuyorum. Çünkü kadınların topluma kattığı değer, dünya için vazgeçilmezdir.
Bu mektubu yazarken, sizlerin yaşadığı dünyayı hayal ediyorum. Belki bugün karşı karşıya kaldığımız sorunlar çözüldü, belki de yeni zorluklar ortaya çıktı. Ancak her ne olursa olsun, geleceğe dair en büyük umudum; sizlerin daha bilinçli, daha adil ve daha sevgi dolu bir dünyada yaşıyor olmanızdır. Belki siz, bizlerden daha fazla teknolojiye, daha büyük imkanlara sahipsiniz, fakat unutmayın ki asıl önemli olan; bu araçları nasıl kullandığınız, çevrenizdekilere nasıl davrandığınız ve insanlık için nasıl bir miras bıraktığınızdır.
Size, bugünün dünyasından bir mesaj bırakıyorum: Merak edin, öğrenin ve her zaman kendinizi geliştirin. Hayatın her anı, büyük bir öğrenme fırsatıdır. Hatalar yapacağız, zorluklarla karşılaşacağız; ancak bu hatalardan ders çıkarmak ve zorlukları fırsata çevirmek, insanın en büyük gücüdür.
Sevgi, bilgi ve umutla,
Ebru Kain Mali Müşavir, Yazar, Tarihçi, İş Kadını 2024
Comments